
Düzce'nin Gölyaka ilçesinde bulunan artezyen su kuyusu, 23 Kasım'da meydana gelen depremden sonra yanmaya başladı. Sudan numune alınarak inceleme başlatılırken, Deprem Uzmanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor ama şu anda söyleyebileceğimiz şey; doğal bir olay olduğu ve depremle doğrudan bağlantılı olmasa da fayların varlığıyla ilişkili yapı olduğunu düşünüyorum" dedi.

Düzce'de saat 04.08'de 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından Gölyaka'da bulunan artezyen su kuyusu çakmak gibi yanmaya başladı.

Depremden sonra kaynayan ve köpüklenen su kuyusunun neden yandığı konusunda bölgeye giderek incelemede bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, açıklama yaptı.

Sözbilir, 1999 depreminden bugüne yeraltının sıkıştığını, stres altında kaldığını belirterek, "Aşağıdaki yeraltı sularıyla daha aşağıda var olan doğal kaynaklar olabilir çünkü suyun içine baktığımızda kükürt var. Bir de yanıcı özelliği var, metanla ilgili bir sıkıntı da var burada. Burada bir jeolojik ortam var. Şu anda iki fayın arasındayız. Analiz anlamında ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor ama şu anda söyleyebileceğimiz şey; doğal bir olay olduğu ve depremle doğrudan bağlantılı olmasa da fayların varlığıyla ilişkili yapı olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. Sözbilir, şunları kaydetti: "Herhangi bir tehlike doğurmaz ama tabii ki bunun nedenini araştırmak gerekiyor. Tam olarak ne olduğunun mutlaka ortaya konması gerekiyor. Bu suyla sulama yapılamaz şu anda çünkü içinde kükürt ve yanan bir şey var. Bunla sulama yapılma olasılığı yok, mutlaka analizinin yapılması gerekiyor. Bu rengi alması ve o şekilde köpürmesinin nedeni ortaya konmadan hiçbir yerde kullanılamaz bu su. Buradaki yerin jeolojik yapısından kaynaklı, yani bölgede demek ki jeotermal bir mekanizma var."

İlk kez böyle bir olayla ile karşılaştığını söyleyen Cemalettin Sivil ise 105 metre derinden çıkan suyun çakmak çakıldığında yandığını dile getirdi.

Sivil, "Bu su 1999 depreminden sonra çıkarıldı. Daha önce buna yakın bir yerde artezyen vardı fakat 1999 depreminden sonra onun suyu bitti. Sonrasında bu bölgeye sondaj vuruldu ve bu su çıkmaya başladı" dedi.

23 Kasım'da meydana gelen depremin ardından suyun köpürmeye ve kaynamaya başladığını söyleyen Sivil, "Bu kadar köpürmesi ve artması depremden sonra oldu, daha önce bunlar yoktu. Normal bir şey değil, bize normal gelmiyor. Daha önce bu çevrede de böyle bir durum görmedik" diye konuştu.








Ziyaretçiler Göremez, Görmek için
Giriş yap veya üye ol.