Fenerbahçe tarihindeki en etkileyici zaferlerden General Harington Kupası, "Zaferin Rengi" filmiyle beyaz perdeye aktarılmıştı. Filmin beyaz perde ardından televizyon yayımlanması nedeniyle General Harington ve kupanın hikayesi bir kez daha gündeme geldi. Peki, General Harington kimdir?
Britanya Ordusu generali Sör Charles Harington, 31 Mayıs 1872 tarihinde dünyaya geldi. I. Dünya Savaşı'nda Batı Cephesi'nde çeşitli birliklerin komutanlığını yaptı. Lord Plumer'in kurmay subaylığını yaptı. Batı Cephesinde Ypres Çıkıntısı'nı uzun süre savundular, kısa bir süreliğine de olsa İtalya'nın kuzey cephesinde bulunmuştur. 2. Orduya mensuptur. I. Dünya Savaşı bittikten sonra 1918-1920 yılları arasında İmparatorluk Genelkurmay Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Türk Kurtuluş Savaşı esnasında 1920-23 yılları arası İtilaf Devletleri adına İstanbul İşgal Orduları Başkomutanı olarak görev yaptı. İstanbul'dan ayrılırken adına bir kupa düzenlendi. Kupayı Fenerbahçe kazandı. 1922 yılında Mudanya Mütarekesi'nde bulundu ve İşgal güçlerini temsil etti. O mütakere de İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan hükümetleri bulunuyordu. İngiliz askerlerinin Türklere ateş izni verilmesinden 20 dakika önce imzalandı. David Lloyd George bu imzalanmadan memnun değildi ve kısa süre sonra önüne siyasi ve askeri açıdan engel koymaya başladı.
1 Kasım 1923 - 15 Mayıs 1927 tarihleri arasında Büyük Britanya Kuzey Komutanlığı görevini yürüttü. 1927-1931 yılları arasında Hindistan'da Batı Komutanı olarak görev yaptı. 1931 yılında tekrar Britanya Adası'nda Aldershot Komutanlığı görevine atandı. 1933 yılında Cebelitarık Valisi olarak atandı. Birçok etkinlik ve festival düzenledi. 22 Ekim 1940 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
GENERAL HARİNGTON KUPASI HİKAYESİ General Harington Kupası, Türkiye'nin işgal yıllarında kazandığı en anlamlı sportif zaferlerden biridir. Bu kupa, sadece bir futbol karşılaşmasının ötesinde, milli direnişin ve bağımsızlık mücadelesinin sembolü haline gelmiştir. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile Osmanlı toprakları İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmeye başlandı. 16 Mart 1920'de İstanbul resmen işgal edildi. Bu dönemde Fenerbahçe, işgal kuvvetlerine karşı oynadığı 50 maçın 41'ini kazanarak halkın moral kaynağı oldu. General Harington, İstanbul'dan ayrılmadan önce işgal kuvvetlerinin itibarını kurtarmak amacıyla bir futbol maçı düzenledi. İngiliz gazetelerine verdiği ilanla Türk kulüplerine meydan okudu ve galibine kendi adını taşıyan büyük bir kupa verileceğini duyurdu. Fenerbahçe, bu daveti hiçbir takviye almadan kendi kadrosuyla kabul etti.
Maç günü Taksim Stadı tıklım tıklım doluydu. İngiliz takımında, gelecekte Chelsea'de oynayacak olan Willie Ferguson gibi İngiltere'den getirilen oyuncular da vardı. Maçın ilk yarısını İngilizler 1-0 önde kapattı. Ancak ikinci yarıda Zeki Rıza Sporel'in 60. ve 74. dakikalarda attığı gollerle Fenerbahçe maçı 2-1 kazandı. Bu zafer, sadece bir futbol galibiyeti değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin bir sembolü olarak tarihe geçti. Fenerbahçe'nin bu başarısı, işgal altındaki İstanbul'da millî direnişin ve özgürlük arzusunun bir ifadesi oldu.