
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesinin yargılandığı dava başladı.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile 10 yönetim kurulu üyesinin, "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" ve "basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarından 12'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmalarına başlandı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri'deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Fırat Epözdemir ve İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu'nun da aralarında bulunduğu 9 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada çok sayıda sanık avukatı da hazır bulundu. Duruşmayı CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise seyirci olarak izledi. İDDİANAMEDEN Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, haklarında "PKK/KCK/YPG/YDG-H silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından soruşturma yürütülen ve kamu davasında yargılanırken Suriye'de güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada etkisiz hale getirilen terör örgütü mensubu Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'e yönelik İstanbul Barosuna ait sosyal medya hesabından açıklama yapılması üzerine soruşturma başlatıldığı anımsatılıyor. Sanıklar hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünden soruşturma izni talep edildiği kaydedilen iddianamede, Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkındaki soruşturma için izin verildiği belirtiliyor. İddianamede, sanıkların yaptıkları açıklamayla, terör örgütü mensupları Daştan ve Bilgin'i gazeteci olarak nitelendirip, terörle mücadele kapsamında güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilen adı geçen terör örgütü üyelerine yönelik faaliyeti savaş suçu olarak değerlendirdikleri, soruşturmaya konu basın açıklamasının, örgütün nihai amacı olan bölücülük faaliyetini bilinçsel olarak meşru gösterme ve yayma amacı taşıdığına ilişkin değerlendirme yapılıyor. Öldürülen terör örgütü mensuplarından "çatışma bölgesinde hedef alınan gazeteci" olarak bahsedilmesinin örgüt üyeliğini özendirici mahiyette olduğu belirtilen iddianamede, "Bu itibarla terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru gösterilerek veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasının yapıldığı, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı 'basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapma' suçunu işledikleri"ne ilişkin ifadelere yer veriliyor. İddianamede, baronun resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla ilgili, "Toplumun genelini ilgilendiren ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen terörle mücadeleyle ilgili olarak devletin kurum ile organları tarafından, terör örgütü mensubu olan ancak gazeteci olarak lanse edilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin isimli terör örgütü üyelerine karşı savaş suçu işlendiği yönünde ülkenin iç, dış güvenliği ve kamu düzeniyle ilgili gerçeğe aykırı bilgilerle halkı yanıltarak algı oluşturmaya, devletin kurum ve organlarına duyulan güveni olumsuz etkilemeye çalıştıkları"na yönelik değerlendirmede bulunuluyor. Halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle hareket edildiği kaydedilen iddianamede, sanıkların birçok kişi tarafından görülebilme imkanı bulunan ve herkese açık sosyal medya hesabından yaptıkları paylaşım karşısında atılı suçun aleniyet unsurunun gerçekleştiği, sanıkların üzerlerine atılı "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işledikleri aktarılıyor. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun ilgili maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talebiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede sanıkların "basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak" ve "basın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlarından 3'er yıldan 12'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. İddianamede ayrıca sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde düzenlenen "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma"nın da uygulanması isteniyor. SORUŞTURMA HAKKINDA İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında, sosyal medyadan yayınlanan bir açıklamada "terör örgütü PKK üyeliği bulunan firari sanıkların övüldüğü" iddiasıyla resen soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyelerinin 7 Ocak'ta savcılıkça ifadeleri alınmış, Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında kovuşturma yapılması için Adalet Bakanlığından izin talep edilmişti. Ayrıca soruşturma kapsamında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu kapsamında Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ile Bengisu Kadı Çavdar'ın görevlerine son verilmesi, yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talepli davanameyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açılmıştı. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kaboğlu ile Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerine son verilmesine ve seçim yapılmasına hükmetmişti.
Ziyaretçiler Göremez, Görmek için
Giriş yap veya üye ol.