Haber Özgür Özel'den Terörsüz Türkiye süreci açıklaması: Bunun başarılı olmasını istiyoruz

Özgür Özel'den Terörsüz Türkiye süreci açıklaması

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Terörsüz Türkiye'yi kim savunuyorsa bir fazlasını biz savunuyoruz. Bunun başarılı olmasını istiyoruz" dedi.

Habertürk TV'de "Özel Röportaj" programına konuk olan Özel, "Terörsüz Türkiye" konusunda tarihsel tutarlılık içinde olduklarını söyledi.

Terör örgütü PKK'nın silah bırakacağını ve kendini feshettiğini açıkladığını anımsatan Özel, bu duruma ilişkin şüphe ve tartışmaların olabileceğini, başarılması durumunda bunu çok kıymetli bulacağını ve partisinin bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu ifade etti. Özel, şöyle devam etti: "Bu iş başarılırsa ne olacak? Şehit gelmeyecek, ne Türk ne Kürt anası ağlamayacak ve bu ülkenin milyarlarca doları teröre, terörle mücadele adı altında silaha, mühimmata, silah tüccarlarına gitmeyecek. Nereye gidecek? Ülkeyi kim yönetirse o karar verecek ama CHP'nin ülkeyi yönetmeye hazır olduğu bir dönemde, bu oluk oluk para emekliye, işçiye, öğrencilerin gelecek umutlarına, sanayiye, teknolojiye, AR-GE'ye, inovasyona akacak. Bu durumda niye Terörsüz Türkiye'yi savunmayayım? Terörsüz Türkiye'yi kim savunuyorsa bir fazlasını biz savunuyoruz. Bunun başarılı olmasını istiyoruz." Özel, yaşanacak sürece ilişkin, "O süreçte devletten birtakım görevliler rol alabilirler, ön görüşmeler, ön müzakereler yapabilirler. Buradaki aktörlerin tamamının seçilmiş, doğrudan resmi yollarla yetkilendirilmiş olmasını bekleyemezsiniz. İstihbarat örgütleri, örgütle gider görüşürler. Bir miktar orada yol alınır, orayı çok sorgulamamak gerekebilir. O sürecin çok uzun bir dönem olmaması ve süreç alenileşmeden önce tüm siyasi aktörlere samimiyetle bilgi paylaşılması lazım. Bu aksadı, bunu yapmadılar." ifadesini kullandı. Özgür Özel, vefat eden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Terörsüz Türkiye çalışmaları konusundaki bir sohbetini şu sözlerle paylaştı: "Dedim ki 'Dünyada bu işi başaranlar böyle yapmıyor, böyle yapıyor.' O da 'Geçen sefer denedik. O zaman hedefimiz önce çözüm sonra barıştı, olmadı. Şimdi önce barış sonra çözüm yapacağız.' dedi. 'Peki bunun sonuç alacağından emin misiniz? Bu işin garantörü kim olacak?' dedim. 'Sen olacaksın başkan, ben olacağım. Kan dursun isteyen herkes olacak.' dedi."

"TÜRKİYE'NİN PARTİSİYİZ"

Özel, iktidarda da muhalefette de olsalar Türkiye'nin partisi olduklarına vurgu yaparak, "Türkiye'nin çıkarlarını savunuyorum diye şaşıranlar oluyor. Biz Türkiye'nin partisiyiz. Gidip de yurt dışında Türkiye'nin çıkarlarını savunmam kadar normal bir şey yok. Kıbrıs'taki tezimizi de savunacağım, Azerbaycan'a bir haksızlık yapılıyorsa orada dost ve kardeş ülke Azerbaycan ile ilgili de Türk Cumhuriyetleri ile ilgili de doğru yerde duracağım, Ege adalarıyla ilgili mesele geldiğinde onu da konuşacağım." dedi. Kıbrıs meselesine değinen Özel, genel başkan olduktan sonra ilk yurt dışı ziyaretini KKTC'ye yaptığını belirterek, Türkiye'nin temel tezlerini sahiplendiklerini ifade etti.

"HANÇER MESELESİNİ NETLEŞTİRMEK LAZIM"

Özel, genel başkanlık seçimi sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu ile aralarında kırgınlık yaşanıp yaşanmadığının sorulması üzerine, "Sayın Genel Başkan, önceki genel başkan. Onun beni üzmeme, kırmama gibi bir mükellefiyeti yok ama ben mevcut Genel Başkanım, benim onu kırmama ve üzmeme gibi bir mükellefiyetim var. O yüzden orada hiçbir sorunumuz yok." diye konuştu. Kılıçdaroğlu'nun, partinin 38. Olağan Kurultayı'nda kullandığı "Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım." ifadesine değinen Özel, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu hançer meselesini netleştirmek lazım. Burada bir CHP'liyi kastediyor olamaz zaten. Ben bir televizyon programcısı olsam Kemal Bey'e bu konuşmasını bu marjı içinde anlatırım. Seçimin olduğu gün ortaya en çok kendini koyan Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel, Kemal Bey'in yakın ekibi, hep birlikte canımızı ortaya koyduk o seçim kazanılsın diye. Kemal Bey başka bir şey kastediyor. O herhalde adaylaşma sürecinde yaşanan birtakım aksilikleri, krizleri söylüyor. Kurultay salonunda şöyle bir şey olmuştu. Kemal Bey bunu söyledikten sonra 3-4 saat ara oldu. Konuşmamı son kez gözden geçirmek için gittim, televizyon açık işte sanki bize söylemiş gibi. Ben de çıktım Kemal Bey de oradayken, 'Bu hançeri ne kendimin ne bu salondaki kimsenin üstüne almıyorum.' dedim. Biz o meseleyi orada öyle kapattık. Yoksa Ekrem Bey'e de diyor olamaz. Ekrem Bey'in kendisini o süreçte harap ettiğini biliyorum."
 
Üst Alt