Peru’nun And Dağları’nda 5 bin metre yükseklikteki La Rinconada, dünyanın en yüksek ve en izole madenci yerleşimi olarak biliniyor. Yaklaşık 50 bin kişinin yaşadığı kentte, yaşam beklentisi sadece 30-35 yıl.
Peru’nun And Dağları’nda bulunan La Rinconada’da insanlar dondurucu soğukta, çöp ve pislik içinde yaşıyor. İçme suları ise altın ayrıştırmak için kullanılan zehirli cıva ile kirlenmiş durumda. Bu nedenle kente “Şeytanın Cenneti” adı veriliyor.
Kent sakinleri akciğer hastalıkları, sinir sistemi bozuklukları, hafıza kaybı, sakatlık ve felç gibi ölümcül sağlık sorunlarıyla karşı karşıya.
ALTIN AZALDIKÇA ŞİDDET ARTIYOR
Yıllardır altın uğruna kazılan dağda kaynakların giderek tükenmesi, şiddet olaylarını da artırıyor. Madenlerde cinayetler işleniyor, genç kadınlar fuhuşa zorlanıyor ve kavgalara sıkça rastlanıyor.
Yetkililer kente girmeye çalıştığında, madenciler ellerindeki dinamitlerle karşı koyuyor. Kadınların da bu protestolara katılması için zorlandığı belirtiliyor.
CIVA, BUZULLAR VE ZEHİRLİ AKINTILAR
Madenciler, kaya parçalarından altın çıkarırken cıva kullanıyor ve bunu eriyen buzullardan gelen suyla yıkıyor. Zehirli atıklar dağdan aşağıya akarak göletlere ve nehirlere karışıyor.
Bu suların tarım alanlarını ve hayvancılığı zehirlediği, ağır metallerin doğrudan Güney Amerika’nın en büyük gölü olan Titicaca’ya ulaştığı vurgulanıyor.
Titicaca, bölge halkı için içme suyu ve balık kaynağı. Ancak göl, altın işleme atıkları, şehirlerden gelen atık sular ve kanalizasyon yüzünden yıllardır tehdit altında.
2012’de Alman bir sivil toplum kuruluşu Titicaca’yı “yılın en tehdit altındaki gölü” ilan etmişti.
Ziyaretçiler Göremez, Görmek için Giriş yap veya üye ol.
